Merhaba arkadaşlar

Yazımın 1. bölümünde Dünya Sağlık Örgütü’nün aslında sağlık örgütü olmadığını, arkasındaki yapıları deşifre ederek anlatmaya çalıştım.

2.bölümde ise DSÖ’nün başkanı size tanıtmaya çalışacağım.

1965’de  Asmara, Eritre  (Etyopya) de doğan Tedros Adhanom Ghebreyesus 23 May 2017 tarihinden beri Dünya Sağlık Örgütü Direktörlüğünü yürütmektedir.

Şimdi bu adamın kişisel hayatına ve kariyer hikayesine daha yakından bakalım.

Tedros Adhanom Ghebreyesus

DSÖ’nün resmi veb sitesindeki Tedros’un biyografisinde bulaşıcı hastalıklar İmmünolojisi alanında yüksek lisans ve halk sağlığı üzerine doktora yaptığı yazmakta. Ancak biyografide, lisans eğitimine yer verilmemiş.

Bunu da başka bir kaynaktan buldum. Tedros biyoloji alanında lisans eğitimi almış yani adam bir biyolog.

Küresel sağlık yönetimi ile ilgili herhangi bir deneyimi olmayan Tedros Dünya sağlık örgütünün başına nasıl geçti?

Bunları da adamın resmi biyografisinde yazmayan geçmişine bakarak anlayabiliriz.

1974 de Etiyopya’da büyük bir iç savaş yaşanır. Bu savaşın iki tarafı vardır. Taraflardan biri  kominist görüş ile örgütlenmiş Etno Faşist Örgüt olan Tigray Halk Kurtuluş Cephesi’dir (TPLF).

Tedros bu örgütün merkez yöneticilerinden biriydi.

TPLF ; yolsuzluk, cinayet, işkence, yasadışı gözaltı, toprak elegeçirme ve insanları göç ettirme gibi pek çok yasa dışı faliyetin sorumlusuydu. Bu örgüt Küresel Terörizm Database‘ inde  terör örgütü olarak yer alınmıştı.

Örgüt 17 yıllık terör sürecinden sonra kanlı bir şekilde 1991 de iktidara gelmesine rağmen terörizmi bırakmadı. Devlet imkanlarını da kullanarak bu geleneğine devam etti.

Meles Zenawi

Örgütün lideri ve daha sonra ülkenin başına geçen diktatör Meles Zenawi ’ye çok yakın olan Tedros Adhanom 2005-2012 yılları arasında Sağlık Bakanı, 2012-2016 yılları arasında da Dış İşleri Bakanı olarak görev yaptı. Genlerinde TPLF’den gelen terörizm olan Tedros bu geleneği görevi boyunca devam etmişti. Mesela eski bir siyasetçi olan Tsege’nin Sana Uluslar arası Havalimanından kaçırılmasını organize etmiştir. (Andargachew Tsege’nin kim olduğunu internetten araştırabilirsiniz.)

Andargachew Tseg

Tedros 2005-2012 yılları arasında yaptığı sağlık bakanlığı sırasında ülkede 3 kez ağır kolera salgını yaşanmıştı. 2006-2009-2011 de ortaya çıkan bu salgının her birinde yüzlerce insan hayatını kaybetmişti. Tedros bu salgını “akut sulu ishal” olarak sınıflandırdı ama kolera salgını olarak kabul etmedi. Amerika basını Tedros’u bu salgınları örtbas etmekle suçladı. Bir gurup Amerikalı doktor da Tedros’a karşı bir mektup yazarak “Afrikalı diktatörleri utandırmamak” için salgını örtbas etmekle suçladılar.

Terör örgütü üyeliğinden, yasadışı faaliyetlerle adam kaçırmaya, diktatörleri onurlandırmak için salgını karartmaya kadar bir çok illegal operasyonlara imza atan Tedros’un Kominist Çin hükümet başkanı Şi Cinping neden savunduğunu anlamakta artık zorlanmayız gibi geliyor.  Tedros ayrıca Afrika Birliği Dönem Başkanlığı sırasında, 2063 vizyonu adı altında bir takım paketlerin öncüsü oldu. Addis-ababa Cibuti demiryolu projesi, Nil üzerinde inşaatı süren Hidaje barajı projesi Çin tarafından finanse edilmektedir. (Dolaylı yoldan Çin’i finanse eden Rothschild ailesi ve Küreselciler yeni dünya düzeni için Afrika’yı da finanse etmektedir.)

Dünya Sağlık Örgütü başına geçmesi için ikna eden Çin ve arkasındaki güçler Tedros’un bütün lobi faaliyetlerini üstlenmesi için de ABD merkezli bir lobi şirketi olan Mercury Public Affairs’i görevlendirir.

Mercury Public Affairs kendisini Yüksek Riskli Kamu Strateji firması olarak adlandırır.  Bu firma Tedros’un karanlık geçmişini gizleyerek, sıtmayı yoketmiş, çocuk ölümlerini azaltmış, aidsi yenmiş ve binlerce klinik açmış kahraman gibi lanse eder.

Söylemeden de geçemeyeceğim,  Mercury Public Affairs firması 2018 yılında Çin merkezli Gözetleme ve Güvenlik Sistemleri Üreticisi olan Hikvision Şirket’i ile de 840.000 dolarlık bir anlaşma imzalar.

Şimdi size Hikvision Şirket’i ile karanlık olayları anlatmaya kalkarsam konu çok dağılır. (Sadece şuna değinmeden edemeyeceğim. Bu firma Uygur Türklerini yüz hatlarından tanıyan kameraları  ve aynı zamanda yüz tanıma sistemleriyle Çin’de plot olarak uygulanacak olan yapay zeka kamera sistemlerini geliştirmektedir.)

Global dünya dediğimiz şey bu herhalde. Olaylar ne kadar birbirine grift olmuş değil mi?

Evet arkadaşlar. ABD başkanı Trump’un  Çin yanlısı olmakla suçladığı Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) sağlanan ABD fonları neden durdurduğu da anlaşılmaktadır.

Kalın sağlıcakla.

Paylaşım Şartı:

Paylaşmak istediğiniz bir yazı, görsel vs. varsa, alakalı yazıya gidin ve yukarıdaki adres çubuğunda görülen linki kopyalayıp paylaşmak istediğiniz yere yapıştırın. Yani YALNIZCA LİNK PAYLAŞIMINA MÜSAADE EDİYORUZ. Ayrıca yazının başında “facebook” veya “twitter”ın sosyal medya paylaşım butonları var. O butonlara tıklayarak da paylaşılabilir. Başka türlüsüne hiçbir surette rızamız yoktur.

Yorum
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şunlar da hoşunuza gidebilir

Black Friday (Efsane Cuma) nedir? Nasıl ortaya çıktı? 2021 Black Friday günü

Tüm dünyada ‘Black Friday’ olarak kabul edilen alışveriş çılgınlığı, 26 Kasım 2021’de…

Hiç mi merak etmiyorsunuz

  Bütün bildiklerimizi paylaşmaya hazırız. Siz ne merak ediyorsunuz? Lütfen bize soru…

Ey Korona sen nelere kadirsin.

Yine korkularımızın nesnesini unuttuk değil mi?  daha düne kadar deprem korkusuyla evlerimizde…

HAARP: Kahramanmaraş depremleriyle yeniden gündeme gelen komplo teorileri

Depremin yapay olduğunu iddia edenler ne söylüyor? Amerika’daki San Andreas fay hattı, Türkiye’deki Kuzey Anadolu fay hattıyla benzer yapıda olduğundan, Amerikalılar bu fay hattında bir deprem oluşturmadan önce, küçük depremlerle gerilimi yok edip edemeyeceklerini test etmek için Kuzey Anadolu fay hattında bir simülasyon gerçekleştirdiler. Ancak deney beklenenden çok daha fazla enerji açığa çıkardı ve sonuç olarak yıkıcı ve şiddetli bir deprem meydana geldi.