Türkiye’nin Gücü
Türkiye’nin Gücü

Değişen Dünyada Yükselen Türkiye

Dünya düzeninin hızla değiştiği, eski güç dengelerinin sarsıldığı bir çağdayız. Artık klasik “doğu-batı” blokları parçalanırken, bölgesel güçlerin kaderini kendi ellerine aldığı, yeni kutupların doğduğu bir dönemin içindeyiz. Bu büyük dönüşümün en dikkat çekici aktörlerinden biri ise tartışmasız Türkiye.
Son 20 yılda yaşanan ekonomik, askeri, teknolojik ve toplumsal dönüşümle birlikte Türkiye, yalnızca kendini değil, etki sahasını da yeniden inşa ediyor. İstanbul’un siluetinden Somali kıyılarına, Balkanlar’dan Uzakdoğu’ya kadar yayılan bu yükseliş, bir tesadüf ya da geçici bir rüzgâr değil. Tam aksine, bilinçli ve adım adım örülen bir büyük stratejinin sonucu.


İstanbul: Geçmişten Geleceğe Bir Mega Merkez

İstanbul’un son yıllardaki değişimi, aslında Türkiye’nin dönüşümünü en iyi özetleyen örneklerden biri. Elbette, özellikle son 5 yılda belediyecilikte yaşanan sıkıntılar, plansızlık ve altyapı sorunları şehirde hissediliyor. Fakat, son 20 yılda AK Parti yönetiminde İstanbul’un eski kaotik, kontrolsüz, gecekondu ağırlıklı yapısından çıkıp, modern ve uluslararası bir mega merkeze dönüşmesi kimse tarafından inkâr edilemez bir gerçek.
Bugün İstanbul; sadece Anadolu’nun değil, Avrasya’nın, Balkanlar’ın, Orta Doğu’nun ve hatta Afrika’nın çekim merkezlerinden biri. Finans, ticaret, eğitim ve kültür merkezi olmasının ötesinde, kontrol edilebilirliği ve disiplinli yapısıyla bölgesindeki pek çok şehirden ayrışıyor.
Dünyada birçok kent göçle, asayişle ve dağınıklıkla boğuşurken, İstanbul tüm eksiklerine rağmen hâlâ güvenli, kozmopolit ve inovatif bir şehir olmayı başarıyor. Yeni havalimanı, Marmaray, Avrasya Tüneli, yeni finans merkezi gibi projeler, bu vizyonun göstergesi.


20 Yılda Büyük Askeri ve Teknolojik Dönüşüm

Türkiye’nin asıl sessiz devrimi ise askeri ve teknolojik alanda gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde, “bağımsız savunma sanayii” vizyonu kağıt üzerinde kalmadı; kısa sürede bölgesel dengeleri değiştiren bir gerçekliğe dönüştü.
Bugün artık sadece Türk ordusu için değil, dünyanın pek çok ordusu için İHA/SİHA, kara araçları, hava savunma sistemleri ve 5. nesil savaş uçakları Türk imzası taşıyor.

Somut Başarılar:

  • Suudi Arabistan’ın NEOM projesi: Çölün ortasında sıfırdan inşa edilen, geleceğin mega kenti NEOM’un hava savunma sistemini Aselsan ve Roketsan üstleniyor. Birkaç yıl öncesine kadar Batılı firmaların elinde olan bu sektör, artık Türk mühendislerinin kontrolünde.
  • Endonezya’ya 5. nesil savaş uçağı ihracatı: 2024’te imzalanan 40 adet KAAN savaş uçağı satışı, Türkiye’nin sadece bölgesel değil küresel savunma sanayii oyuncusu olduğunun tescili.
  • Çin çevresindeki ülkelere SİHA satışı: Türk İHA/SİHA’ları; Kırgızistan, Kazakistan, Pakistan, Malezya gibi ülkelerin envanterine girdi. Çin’in çevresinde dahi Türkiye’nin askeri teknolojisi tercih ediliyor.
  • Afrika açılımı: 20 yılda 12’den 44’e çıkan büyükelçilik sayısı, kıtadaki en büyük askeri üslerin inşası ve Somali, Sudan, Cibuti gibi ülkelerle yapılan derin güvenlik işbirlikleri… Somali ile yapılan anlaşmayla Kızıldeniz ve Hint Okyanusu’nda dev petrol hakları da elde edildi.

Soft Power’dan Hard Power’a: Türkiye’nin Yeni Dış Politika Dili

Türkiye’nin başarısı yalnızca askeri güce dayanmıyor. Son 15 yılda “yumuşak güç” ve “uzlaştırıcı diplomasi”yle Doğu Avrupa’da, Orta Doğu’da ve Afrika’da birçok krizin çözümünde arabulucu rol üstlendi.
Balkanlar’da arabuluculuk, Karabağ’da ateşkes diplomasisi, Rusya-Ukrayna arasında tahıl koridoru gibi örnekler, Ankara’nın her blokta sözü geçen bir merkez haline geldiğini gösteriyor.
Bugün Macaristan’dan Somali’ye, Pakistan’dan Bosna’ya kadar çok sayıda ülke, Türkiye ile işbirliği yapmadan bölgesel denklem kuramaz hale geldi.


Kızıldeniz ve Afrika: Jeopolitik Hakimiyetin Yeni Adı

Özellikle Kızıldeniz’de Türkiye’nin artan varlığı, küresel dengeleri değiştirdi. Somali, Sudan, Cibuti’deki üsler, Türk askeri eğitmenleri, deniz filosu ve diplomatik hamleler sayesinde, bölgede Mısır, Suudi Arabistan ve BAE gibi ülkeler Türkiye ile doğrudan rekabet yerine artık işbirliğini tercih etmek zorunda kalıyor.
Son Somali anlaşmasıyla, Somali petrolünün %90’ına Türkiye sahip olacak; bu hamle, klasik “sömürgeci” ülkelerin 20. yüzyılda başardığı bir gücün, 21. yüzyılda “ortaklık” modeliyle Türkiye tarafından sağlanması anlamına geliyor.


Kendi Kutbunu Kurmak: Türkiye’nin Yeni Yüzyıl Stratejisi

Tüm bu adımlar, Türkiye’nin artık bir kutup seçmekten ziyade, kendi kutbunu oluşturma yolunda ilerlediğini gösteriyor. ABD ve AB’nin askeri ve siyasi merkezleri zayıflarken, Türkiye yeni oyun kurucu olma şansını iyi kullanıyor.
Erdoğan’ın liderliğinde, Hakan Fidan (Dışişleri Bakanı ve istihbarat uzmanı), İbrahim Kalın (stratejist, diplomat), Selçuk Bayraktar (teknoloji lideri) gibi benzersiz bir kadro ile bu vizyon adım adım uygulanıyor.
Bugün Avrupa ve Amerika’da bu ölçüde vizyoner, genç ve aktif bir liderlik kadrosu bulmak neredeyse imkânsız.


Bir Çağın Eşiğinde Türkiye

Türkiye, tarihinin belki de en avantajlı dönemlerinden birini yaşıyor. Hem doğudan hem batıdan gelecek krizlere hazır, bağımsız hareket edebilen, askeri ve diplomatik olarak “güç aktarabilen” bir ülke haline geldi.
Eski Osmanlı coğrafyasında, “batık devletler” arasında bir merkez inşa etmek, ancak güçlü bir vizyon, sabır ve stratejiyle mümkün. 20 yıldır adım adım kurulan bu sistem, meyvelerini vermeye başladı.
Türkiye artık kendi kaderini çiziyor; eski dünyanın gölgesinde değil, kendi güneşiyle yeni bir çağın merkezinde yerini alıyor.
Bu hikâye daha yeni başlıyor ve bizler bunun tanığı oluyoruz

Bir yanıt yazın
Şunlar da hoşunuza gidebilir

Ekrem İmamoğlu’na siyasi yasak veren hakim Mehdi Komşul kimdir? Nereli?

MEHDİ KOMŞUL KİMDİR? 30 Kasım 2012’de yayınlanan HSK kararnamesiyle Üsküdar hakimiyken İstanbul…

Fırtına Öncesi Sessizlik

Son dönemde dünyanın dört bir yanında yaşanan olaylar, Türkiye için ciddi tehditlerin…

Hamas liderinin ABD’ye sığınan oğlu: İsrail iyilik yapıyor! 10 yıl İsrail’e ajanlık yaptı

Hamas’ın kurucularından Şeyh Hasan Yusuf’un oğlu ve 10 yıl boyunca İsrail ajanlığı…

Zengezur Koridoru: Türk Birliği’nin Büyük Adımı

Türk Birliği için büyük bir hedef olan Zengezur Koridoru projesi, gün geçtikçe somut bir şekilde hayata geçiyor.