Part of one dollar note with great seal – macro shot

Yaşam döngüsü içinde bizim gibi sıradan insanların hep kendi gündemleri olmuştur. Ekonomik sıkıntı, salgın, siyaset, iş hayatı, ilişkilerimiz, futbol, tarih derken kendimizi hep meşgul ederiz.

Bu meşguliyet bizim gibi toplumlarda hemen hemen aynıdır. Yaşam alışkanlıklarımız gereği de çok da dünya ile ilgilenmeyiz.

Siyasilerin gündemi de ya iktidar olmak ya da iktidarı korumaktır.

Ülkeleri yöneten devletler ise dünya üzerindeki hegemonyalarını korumak için birbirleriyle kıyasıya rekabet içindedirler.

Bizler böyle gündemlerle meşgul olunurken, kendi iç dünyamızla uğraşırken ortaya çıkan boşluğun farkına varamayız. Devletler de küresel politikalar geliştiremez. Bu döngü tarih boyunca da hep böyle süre gelmiştir.

Dünya böyle başı boş bırakılınca bir takım zenginleşen küresel oligartlar kendilerine alan bulmuşlar ve bu boşluktan yararlanarak küresel projeler yapmaya başlamışlar. Üstelik Bu proje geliştirenler, kendilerini ulus devletlerin üstünde görüp, ürettikleri projelerin de insanlığa faydalı ve dünya gelişimine katkı sağlayan projeler olduğunu iddia etmişlerdir.

Malesef bu ulus üstü insanların plan ve projelerini, kapalı kapılar ardında yaptıklarına ve yok illuminati, yok mason locaları yok, tapınak şövalyeleri diyerek işin gizemli kısmına kafa yormaktan bir türlü ileri gidemedik ve gerçekleri göremedik.

Bu tarz gizemler belki özellikle yapılanları gizlemek ve komplo teorisinden ileri gidememesi için piyasaya sürülüyordu.

Oysa günümüzde bu projeleri yapan akıl çok açık oynuyor. Her şey çok net. Kimin kim olduğu da belli kurdukları yapısal ve kurumsal kimlikler, yürüttükleri projeler ve varmak istedikleri yer de belli.

Evet hep Küreselciler diye bahsediyoruz. 

Peki sermayeyi elinde tutan bu bir avuç azınlık çete, bu güç kim, kimler ve amaçları ney? Bu sermaye ile ulus devletlere ve dünyaya ne yapmak istiyorlar? Amaçları sadece para kazanmak mı, yoksa bu kazandıkları para ile ulus devletleri itibarsızlaştırıp yok etmek ve kendi bakış açıları ile yeni bir dünya düzeni mi kurmak?

Forbes dergisi her yıl zenginler listesi yayınlanır. Bu listesinin tepesinde bazı isimler vardır. Bu kişiler küresel oligart dediğimiz çetenin taşeronlarıdır. Esas olan arkalarındaki görünmez güçtür. Bu güç günümüzde sermayeyi teknolojiyi, yazılımı ve tekelleşmeyi kullanarak ulus devletleri bir kukla gibi yönetirler.

Bunları anlayabilmek için önce bu küreselciler denenen ve kendilerini elit olduklarını iddia eden kişilerin, ailelerin en önemlilerini tanımak gerek. Dünya gelirinin %50 sinden fazlasına sahip bu %1’lik kesimin ne iş yaptığını bilmek gerek.

Rothschild Ailesi

Bu ailenin atası Mayer Amschel Rothschild tarafından 18.yy Almanya’nın Frankfurt kentinde Yahudi yerleşim yerlerinde dükkân olarak kullandığı küçük bir evde, eski elbise ve antika madeni para satarak ticarete başlamıştır. Yahudi ailelerle karşılıklı dayanışma içinde yürüttükleri ticari ve ailevi ilişkiler ile zamanımızda dünya piyasalarını kontrol eden finans şirketlerinden ve Avrupa’daki çeşitli ülkelerde en büyük bankaların ve merkez bankalarının sahibi olan dev bir imparatorluğa dönüşmüştür.

Para zamanımızın Tanrısı, Rothschild ise peygamberidir.”

Paraya hükmeden bu aile bankacılık sistemi ve bankalar arası para hareketlerini ve ulus devletlerin merkez bankalarını kurmuşlardır. Yani küresel projelerin para babasıdır. Hatta Rothschildlerin dedesi  ‎Mayer Amschel Rothschild; “ Ülkelerin ekonomisini bana verin, kanunlarını kim yaparsa yapsın demişti.”

Bu görüş ilk başlarda küreselci sermayenin de ana felsefesini oluşturmaktadır.

Rockefeller ailesi

Bu aile Rothschild ile piramidin en tepesindeki ailedir. Ailenin kurucusu petrol baronu John Davidson Rockefeller’dir. Chemical ve Chase Manhattan Bbank’ı 1955 yılında ticari bir evlilikle birleştirip bankacılık sektörüne adım attılar. Diğer bankacılık devi aile Rothschild’ın desteği ile ABD’nın mali piyasasında önemli söz sahibi oldular. David Rockefeller her zaman ABD başkanlarının sağ kolu olmuştur. Dünyanın en büyük bankalarından Chase Manhattan Bnak, Citibank ve Standart Oil, Mobil gibi dünyanın petrol pazarını elinde tutan dev şirketlerin en büyük hissedarıdır. Petro-Dolar sistemini Rothschild ailesi ile beraber oluşturup, Ulus devletleri bu alanı kullanarak yönetirler.

Kısaca enerji ve petrole hükmeder.

Küresel anlamda Yeni Dünya Düzeni’nin temel oyuncuları arasında bulunuyorlar.

Russell Ailesi

Bu ailenin geçmişi uyuşturucu ve köle ticaretine dayanmaktadır. Dünya genelinde fuhuş sektörünü de yönetirler. Kazandıkları paralarla kurdukları Russel Vakfı aracılığı ile bir takım gizli örgütlere finansör oldular  (Skulls and Bones Society gibi). Ayrıca Yehova Şahitleri’nin kurucularındandır. Yani biraz karanlık bir yapıları var.

Fakat küresel düzendeki görevleri kısaca dünya genelinde uyuşturucu ve fuhuş piyasasını yönetirler ve modern işçilik sisteminin fikir babalarıdır.

DuPont Ailesi

Dünya kimyasal ürünleri piyasasını yönetirler. Günümüzde her evde mutlaka bunlara ait birkaç ürün bulunur. Özellikle barut ve patlayıcı konusunda tekel olmuşlardır. Hatta Amerika’nın ilk barut fabrikası bu aileye aittir. 2. Dünya savaşında Hitlere askeri malzeme yardımında bulunmuşlardır. Sentetik uyuşturucu icadı da bunların ürünüdür. Petrol türevi plastik ürünler ve üretim hammaddelerinin çoğu bu ailenin kontrolündedir.

Yani günümüzde sanayinin ham maddesini yönetirler.

Bundy Ailesi

16.yy Amerika’ya göç eden Püriten bir ailedir. ABD yönetiminde önemli danışmanlık görevler üstlenmişlerdir. Hatta Atom bombasının yapımında ve Manhattan projesinde de görev almışlardır.

Vietnam savaşı döneminde Doğu Asya ve Pasifik Sekreteryalığını bu aile yönetmiştir.

Üstlendikleri bu üst düzey görevler sayesinde danışmanlık şirketleri kurmuşlar ve yüksek kademelerinde hep yer almışlardır. Amerikan savaşlarından tutun da Dünya savaşlarının dahi danışmanlığını bu aile yapmıştır.

Görevleri ülke seçimlerini manipüle etmek, ülkeler arası sorun çıkartmak, kitleleri örgütleyip halk arasında algı yaratmak.

(Obama ve Hilary Clinton gibi isimlerin seçim kampanyalarını yürütmüş Bundy Ailesine ait Benenson Strategy Group,  CHP ile de anlaşmışlardır ve Z kuşağını CHP’ye yönlendirme stratejisi bu firmanın ürünüdür).

Oppenheimer Ailesi

Nicholas Oppenheimer İlluminati sisteminin Güney Afrikalı üyesi olduğu söylenmektedir. Elmas Kralı babası Harry Oppenheimer’dan büyük bir miras devralmıştır. Dünyadaki elmas yataklarının %95’ine ve diğer altın, platin gibi değerli taş ve maden yataklarının çoğunluk hisselerine sahiptir. Rothschild ailesinin desteğiyle Cecil Rhodes’un sahibi olduğu, Güney Afrika’daki en büyük maden şirketi DeBeers Consolidated Mines Şirketi’nin kontrolünü elinde tutar.

Küresel anlamda değerli taş ve madenlerini bu aile yönetir.

Freeman Ailesi

Bundy ailesi gibi ABD danışmanlarının arasındadırlar. Gaylord Freeman, Roger A.Freeman birçok başkan ve kongre üyesine tavsiyelerini ya da doğru bir tabirle emirlerini uygulatmıştır ama hiç kimse onların adlarını duymamıştır.

Lord Ailesi

ABD’ye 16.yy gelen ve bireyleri örgüt için üst düzey görev yapmış köklü bir ailedir. Nathan Lord ve Thomas Lord aileleri, ABD yönetiminde etkin roller üstlenmiştir. Winston Lord 1977-1985 yılları arasında CFR Yönetim Kurulu başkanlığı yapmıştı.

Morgan Ailesi

Morgan Ailesi’nin arkası sağlam. ABD’de enerji, ulaşım, savunma sanayi ve uzay teknolojisinde pek çok kazanım elde etmiş olan aile, Rockefellerlar’ın himayesinde bulunuyor. Amerikan İç Savaşı sırasında Amerikan Masonik Devleti’ni dolandırmakla suçlansalar da mahkemeden beraat ederek üstüne bir de tazminat almışlar.

Evet arkadaşlar;

Küreselci denilen bu piramidin başında duran aileler medya önünde pek gözükmezler, daha çok tanınmış yüzler sunarlar; Bill Gates, Elon mask gibi.

Kalın sağlıcakla.

Yorum
  1. devasa şirketler, devasa bankalarla dünyayı yöneten bu aileler, devletlerle halkları savaştıracak. bu 3. dünya savaşı olacak.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şunlar da hoşunuza gidebilir

Corona virüs arkasındaki komplo

Korona virüsü, grip gibi havadan solunum yoluyla bulaşan veya virüslü birinin dokunduğu…

Küreselciler Şimdi de Buğday Tarlalarını Yakıyor!!

Dünyada buğday krizi yaşanıyorken ülkemizde üst üste çıkan buğday tarlaları kendi kendine…
Kıyamet Savaşı "Biz ışık getireniz."

Kıyamet Savaşı “Biz ışık getireniz.”

Netanyahu: “Biz Işık getireniz.” Işık getiren nedir biliyor musunuz? “Işık getiren” ifadesi,…

HİSAR-O, Bangladeş’in İhale Sürecinde

Bangladeş Savunma Kuvvetleri, Orta Menzilli Karadan Havaya Füze (MRSAM) sistemini tedarik etmek…