Haritalar Yeniden Çiziliyor

İsrail’in son zamanlarda Dürzi nüfusu kışkırtarak Suriye’de kaos yaratma girişimi, Şam çevresine yapılan saldırılar, hatta Genelkurmay binasını hedef alması; tüm bunlar salt askeri hedefler değil, diplomatik bir mesaj niteliğinde. Ve bu mesajın doğrudan muhatabı Türkiye. Peki neden?

Yanıt, bölgeye sadece siyasi değil enerji eksenli jeopolitik bir bakışla yaklaşıldığında netleşiyor.


Türkiye’nin “Mavi Vatan” Hamlesi ve Doğu Akdeniz Dengesi

2019 yılında Türkiye ile Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti arasında imzalanan Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) anlaşması, Doğu Akdeniz’deki tüm planları alt üst etti. Bu anlaşmayla Türkiye, İsrail-Yunanistan-Güney Kıbrıs üçlüsünün birlikte yürüttüğü EastMed (İsmet) Projesi’ni hukuki ve fiziki olarak bloke etti.

EastMed projesi, İsrail doğalgazını Güney Kıbrıs ve Yunanistan üzerinden Avrupa’ya ulaştırmayı hedefliyordu. Ancak Türkiye’nin deniz yetki alanı bu boru hattının geçiş güzergâhına denk geliyor. Türkiye’nin “izin vermemesi” halinde proje fiilen çalışamaz hale geliyor.


Gazze: Bir Enerji Savaş Alanı

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik yıkıcı saldırıları sadece “güvenlik” gerekçeleriyle açıklanamaz. Gazze açıklarında, İsrail’in göz diktiği zengin doğalgaz yatakları bulunuyor. Gazze’deki nüfusu “etkisiz hale getirmek” ve bölgeyi ilhak etmek isteyen Tel Aviv, buradaki rezervleri Doğu Akdeniz doğalgaz planlarına entegre etmek istiyor. Türkiye ise bu süreci gerek uluslararası hukuki adımlarla gerek sahadaki stratejik ortaklıklarla dengelemeye çalışıyor.


Denizaltı Kablo Projesi: Türkiye’nin İkinci Vezir Hamlesi

İsrail’in Avrupa elektrik şebekesine bağlanmak üzere planladığı denizaltı enerji kabloları projesi, yine Türkiye’nin deniz yetki alanından geçmek zorunda. Bu hat Güney Kıbrıs ve Yunanistan üzerinden Avrupa’ya uzanacaktı. Ancak Türkiye bu güzergâhı tanımadığını ve bu tarz bir geçişe izin vermeyeceğini NATO nezdinde açıkça belirtti.

Bu projeye yapılan yatırımın boyutu 2 milyar Euro’yu aşıyor. İsrail için sadece ekonomik değil, aynı zamanda stratejik bir enerji güvenliği hattı olan bu projeyi Türkiye’nin durdurması, Tel Aviv’de panik havası yarattı.


İMEK Projesi ve Türkiye’nin Karadan Cevabı: Kalkınma Yolu

IMEC (India-Middle East-Europe Economic Corridor) Projesi, Hindistan’dan Avrupa’ya uzanacak devasa bir ticaret hattı. Ancak bu koridorda Türkiye devre dışı bırakıldı. İsrail, Yunanistan, BAE ve Hindistan’ın başını çektiği projeye karşı Türkiye, Irak-Katar-Türkiye ekseninde “Kalkınma Yolu Projesi”ni devreye aldı.

Bu proje, Basra Körfezi’ni Türkiye üzerinden Avrupa’ya bağlamayı hedefliyor. Basra’daki Fav Limanı’nın %90’ı tamamlandı. Türkiye-Irak-Katar-BAE ortaklığı, bölgedeki kara ticaretinde yeni bir jeopolitik hat oluşturuyor. Bu, İpek Yolu’nun modern bir versiyonu.


Suriye’deki Satranç: Yeni MEB Anlaşması mı Geliyor?

Türkiye’nin Libya ile yaptığı deniz yetki anlaşmasının bir benzerini Suriye ile de yapma ihtimali, İsrail için kırmızı alarm. Bu nedenle İsrail, Suriye’de etnik ve mezhepsel ayrılıkları kışkırtarak ülkeyi üç-dört parçaya bölmeyi planlıyor. Dürziler, PKK/YPG ve Nusayriler bu bölgesel dizaynın taşları.

İsrail’in korkusu şu: Türkiye, Şam yönetimiyle veya yerel otoritelerle anlaşarak yeni bir deniz yetki sınırı çizerse, Doğu Akdeniz’deki tüm dengeler Türkiye lehine kayar.


Kıbrıs: Yeni Cephe Açılıyor

Yunanistan ve İsrail’in Kıbrıs’a yönelik yığınak hamleleri dikkat çekici. ABD ve İngiltere desteğiyle adada yeni askeri üsler, hava savunma sistemleri ve tank ihaleleri gündemde. NATO ülkeleriyle yapılan ortak tatbikatlar artık açıkça Türkiye’ye karşı “savaş provası” niteliği taşıyor.


Türkiye’nin 3 Büyük Hamlesi ve İsrail’in Panik Hali

  1. Libya ile Deniz Yetki Anlaşması
  2. IMEC’e Karşı Kalkınma Yolu Projesi
  3. Enerji Kablolarının Veto Edilmesi

Bu üç kritik hamle, İsrail ve Yunanistan’ın milyar dolarlık planlarını çöpe atmakla kalmadı; aynı zamanda Türkiye’yi enerji oyunlarının merkezine oturttu.


Fiili Savaşa Gider mi?

İsrail’in Tel Aviv’deki güvenlik kaynakları, Türkiye’nin Suriye’de askeri üs kurmasının “kırmızı çizgi” olduğunu ilan etti. Ancak Türkiye bu adımları atmakta kararlı. İsrail için fiili bir savaş riski doğsa da, Tel Aviv’in Türkiye’yle doğrudan çatışmaya girmesi beklenmiyor. Çünkü Ankara ne İran’dır, ne Ürdün, ne de Lübnan.


Türkiye’nin Devlet Aklı Sessiz Ama Derin

Türkiye’nin Gazze ve Suriye gibi insani krizler konusunda eleştirilebilecek yanları olabilir. Ancak jeopolitik masa başında, devlet aklı hiç olmadığı kadar stratejik hamlelerle ilerliyor. Doğu Akdeniz’de bir enerji savaşının ortasında Türkiye’nin attığı adımlar, çok daha büyük çatışmaların önünü kesebilir.


Son Söz:
Görünen o ki; Suriye’deki her patlama, Gazze’deki her yıkım, Kıbrıs’ta atılan her füze, aslında Doğu Akdeniz enerji savaşının yankıları. Bu savaş görünmeyen bir şekilde devam ediyor. Ve Türkiye, sahada sessiz ama derin bir satranç oynuyor.

Bir yanıt yazın
Şunlar da hoşunuza gidebilir

Ekrem İmamoğlu Chatham Hause’da

CHATHAM HOUSE 1920 yılında, ismini bulunduğu sokaktan alan, geçmişi Yuvarlak Masa ya da…

Bir İhanet Belgesi “Aselsan 1919 Cep Telefonu”

Cep telefonu Türkiye’de ilk kez dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından 1993 yılında…

Metaverse coin nedir?

Metaverse coinleri (ETP) hangileri? Metaverse coin listesi Facebook’un büyük metaverse hamlesi sonrası,…

Black Friday (Efsane Cuma) nedir? Nasıl ortaya çıktı? 2021 Black Friday günü

Tüm dünyada ‘Black Friday’ olarak kabul edilen alışveriş çılgınlığı, 26 Kasım 2021’de…