Yıllardır söyledik, uyardık, haykırdık! Türkiye sadece bir devlet değil; binlerce yıllık bir geleneğin, caydırıcılığın ve stratejinin ete kemiğe bürünmüş halidir. Ve şimdi, Halep’te başlayan bu büyük satranç oyunuyla dünya, Türk aklının neler yapabileceğini bir kez daha gördü. Bu hamle, sadece bölgedeki dengeleri değil, küresel güçlerin planlarını da paramparça etti.
Caydırıcılık, Türk devletinin genetik kodlarında var. Bu, bir kişinin taş atmayı aklından geçirmeden önce kurşunun geleceğini bilmesi demektir. Halep’te olan tam da budur! Suriyeliler, Türk aklıyla organize edilip kendi topraklarını temizlemeye başladı. Ama kimleri temizlediler? Dededen oğula ihanetin simgesi haline gelen, kendi halkını katleden, bölgede fitnenin merkez üssü olan Esad rejimini.
ESAD REJİMİ KENDİ SARAYINDAN KAÇTI!
Bu satranç hamlesi, Halep’te Türk bayrağının dalgalanması ve Mehter Marşı eşliğinde gerçekleşti. Esad’ın konutunda bir utanç tablosu yaşandı: Kendi askerleri arkalarına bakmadan kaçtı. Tel Rıfat düştü, Halep kalesine Türk bayrağı asıldı. Dünya basını, bu görüntüleri yayınlamaya cesaret edemedi. Ama Türkiye mesajını çok net verdi: “Bu topraklar bizimdi, bizimdir ve bizim kalacak!”
İRAN’A, RUSYA’YA VE MALUM DEVLETE TOKAT GİBİ MESAJ!
Bu operasyon, sadece Suriye’deki dengeleri değiştirmedi. İran, Rusya ve ABD’ye de tokat gibi bir mesaj oldu. Bölgedeki “büyük oyun” Türkiye’nin liderliğinde bozuldu. Özellikle “Arz-ı Mev’ud” planlarının merkezinde olan bu topraklarda Türk aklı devreye girdi ve masayı devirdi. Dünyanın binlerce kilometre öteden gelip harita çizmeye çalışan güçleri, binlerce yıllık bir devlet geleneğiyle nasıl karşılaşacağını gördü.
SURİYELİLER TÜRK AKLIYLA ÖZGÜRLÜK İÇİN AYAĞA KALKTI!
Bölgedeki Türkmenler, Kürtler, Araplar ve diğer unsurlar, Türk devletinin liderliğinde organize edildi. 100 bin kişilik bir ordu kuruldu ve bu ordu, Türkistan’dan Özbekistan’dan ve diğer Türk devletlerinden bölgeye gelen profesyonel askerler, Türk ekipleri tarafından eğitildi, finanse edilip donatıldı. Öyle ki Özbekistan’dan gelen bir lider, “Atamız Baybars’ın topraklarına yeniden geldik!” diyerek bu operasyonun tarihi anlamını vurguladı. Bu sadece bir operasyon değil; Türk milletinin binlerce yıllık tarihine bir geri dönüş hamlesidir.
OYUN BİTTİ
Türk aklı, bölgede sirk kurdu ve her oyuncuya yerini gösterdi. Esad rejimi düşecek mi? Yeni bir lider mi gelecek? Haritalar yeniden mi çizilecek? Bu soruların cevaplarını yalnızca Türk devlet aklı biliyor. Ama bir şey kesin: Türkiye, bu coğrafyanın kaderini kendi elleriyle yazmaya kararlı. Çünkü bu topraklar, sadece haritalarda değil, Türk milletinin kalbinde kayıtlıdır.
BU SATRANÇ OYUNU, TÜRK DEVLETİNİN ZAFERİYLE SONUÇLANACAK!
Halep’te başlayan bu süreç, sadece bir başlangıçtır. Türk milletinin gücü ve Türk devlet aklının planları, bölgede huzuru ve istikrarı yeniden inşa edecek. Bugün Esad’ın sarayında kaçışı konuşuyoruz, yarın bölgedeki haritaların değişimini göreceğiz.
Tarih, Halep’te yazılıyor. Ve o tarihi yazan kalem Türk milletinin elinde!