Suriye’deki Gelişmeler Türkiye İçin Beka Sorunu mu?
Son bir haftadır Suriye’de yaşanan gelişmeleri dikkatle takip ediyoruz. Kimi çevrelerce bu konu tekrar ediliyor gibi görünse de, dün itibarıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın yaptığı açıklamalar Suriye meselesinin Türkiye için bir beka meselesi haline geldiğini net biçimde ortaya koydu.
Hakan Fidan’ın “Suriye’nin parçalanması Türkiye’nin beka sorunudur, buna yönelik girişimler karşısında müdahale kaçınılmazdır.” açıklaması, Türkiye’nin bölgede izleyeceği sert politikaların habercisi oldu.
İsrail’in Suriye Stratejisi ve Ahmet Elşara’ya Suikast Girişimleri
İsrail’in Şam’daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve Genelkurmay Başkanlığı’nı hedef alması, yalnızca Esad rejimine değil, aynı zamanda Türkiye’ye yönelik bir mesaj niteliği taşıyor. Bu saldırılarla birlikte, İsrail basınının açıkça yazdığı üzere Ahmet Elşara’ya yönelik üç ayrı suikast girişimi Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından engellendi.
İsrail’in amacı, Suriye’yi istikrarsızlaştırmak, etnik ve mezhepsel ayrımları kaşıyarak iç savaşı yeniden başlatmak. Bunun asıl hedefi ise Türkiye’nin Suriye üzerinden Ortadoğu ve Afrika’ya uzanmasının önünü kesmek.
İsrail, Türkiye’nin Askeri Gücünden Neden Rahatsız?
İsrail medyası ve muhalefeti Türkiye’nin savunma alanındaki yükselişinden duyduğu rahatsızlığı açıkça dile getiriyor. Özellikle Türkiye’nin Eurofighter savaş uçaklarını satın alma girişimi ve Çelik Kubbe hava savunma sistemi İsrail için bir tehdit olarak algılanıyor.
F35 projesinden dışlanmamızda da İsrail lobisinin ABD üzerindeki baskısının etkili olduğu belirtiliyor. Aynı şekilde Almanya’nın Eurofighter satışına onay vermesine rağmen İngiltere’nin hala ikna edilmeye çalışılması, İsrail’in sürece taş koyduğunu düşündürüyor.
Türkiye 2030’dan Önce Savaşa mı Hazırlanıyor?
Türkiye’nin 5. nesil savaş uçaklarını ve hava savunma sistemlerini tamamlamadan bir savaşa sürüklenmek istenmesi tehlikesi söz konusu. Bu nedenle, yerli üretim olan Kaan savaş uçağı ve hipersonik Tayfun Blok 4 füzesine verilen önem her geçen gün artıyor.
Kara Kuvvetleri Komutanı’nın Tayfun füzesinin 2.000 km menzilinin 5.000 km’ye çıkarılacağını açıklaması, Türkiye’nin kıtalararası balistik füze kapasitesine adım attığının göstergesi. Ayrıca Çelik Kubbe projesi için halktan kredi kartı üzerinden fon toplanması fikri dahi gündeme gelmişti.
Türkiye’nin Suriye Politikası: Müdahale Kaçınılmaz mı?
Hakan Fidan’ın açık uyarısı şu şekildeydi: “Suriye’nin bölünmesi Türkiye’nin milli güvenliğine doğrudan tehdittir. Parçalamaya yönelik her adım müdahale ile karşılık bulacaktır.” Aynı şekilde Cumhurbaşkanı Erdoğan da IDEF 2025 fuarında yaptığı konuşmada Türkiye’nin kuşatıldığını vurguladı.
Doğu Akdeniz’in önemine de dikkat çekildi. Erdoğan’ın açıklamasında, Karadeniz’den Ortadoğu’ya, Filistin’den Ege’ye kadar Türkiye’nin çevresinin bir ateş çemberine dönüştüğü ve bu durumun arkasında “çılgın” İsrail yönetimi olduğu açıkça dile getirildi.
YPG ve Dürzi Ayaklanması: Yeni Tehditler
YPG’nin, Dürzi isyanları ve Rakka-Deir ez Zor bölgesine yaptığı militan sevkiyatı Türkiye’yi alarma geçirmiş durumda. Buna paralel olarak, ABD’nin Suriye için 2026 yılı bütçesinde 130 milyon dolar ayırması da dikkat çekici.
Bu gelişmeler, Türkiye’nin Suriye’ye doğrudan bir müdahale yapma olasılığını güçlendiriyor. Eğer YPG silah bırakmaz ve merkezi hükümetle bütünleşmezse, Türkiye’nin müdahalesi kaçınılmaz hale gelebilir.
Ortadoğu’da Güçlü Ulus Devletler İsrail’i Neden Rahatsız Ediyor?
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Thomas Barrack’ın açıklamaları bu durumu açıkça özetliyor: “İsrail bölgede güçlü ulus devletler istemiyor.” Bu da Türkiye’yi doğrudan hedef haline getiriyor. Türkiye’nin askeri alanda yaptığı her atılım, İsrail’in bölgesel planları için bir tehdit olarak algılanıyor.
Aynı şekilde İran da hedefte. Donald Trump ve Netanyahu’nun son açıklamaları, İran’ın nükleer faaliyetleri nedeniyle tekrar gündeme alınacağını işaret ediyor. Eğer İran parçalanırsa sıranın Türkiye’ye geleceği konuşuluyor.
Türkiye’nin Cevabı: Kapsamlı Askeri Hazırlık
IDEF 2025 Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı’nda tanıtılan sistemler, Türkiye’nin olası bir bölgesel savaşa hazırlandığını gösteriyor. Hipersonik Tayfun Blok 4, Eurofighter uçakları, Kaan milli savaş uçağı, SİHA ve İHA’lar ile karadan-havaya ve havadan-karaya füzeler bu hazırlığın bir parçası.
Ahmet Elşara’ya yapılan suikast girişimlerinin MİT tarafından engellenmiş olması, Türkiye’nin istihbarat gücünün de bu savaşın önemli bir ayağı olduğunu gösteriyor.
Suriye Parçalanırsa Ne Olur?
Suriye’nin etnik ve mezhepsel olarak üçe bölünmesi halinde, Türkiye’nin güvenliği ciddi bir tehdit altına girecektir. 8 Aralık devriminin amacı olan üniter yapı bozulursa, bu durum sadece Suriye için değil, doğrudan Türkiye için de felaket senaryosudur.
Türkiye’nin bu sürecin farkında olduğu ve devlet aklıyla hareket ettiği net biçimde görülüyor.
