Merhaba arkadaşlar…

Birkaç bölümden oluşan bu yazımda sizlere AKP’nin kurulma sürecini, kurulurken yapılan plânlamaları, karşılıklı yapılan hamleleri ve bu hamleler arasından Türkiye lehine ve aleyhine alınan kararları anlatmaya çalışacağım.

Dünyada büyük bir sistem değişimine gidilmesi için Küreselciler tarafından derin plânlar yapılırken, ülkeler de tek tek dizayn ediliyordu. Özellikle Ortadoğu bataklığındaki Türkiye yeni sistemin merkezine oturtulacak, ılımlı İslam modeliyle ve ileriki süreçlerde Arap baharı denen Bop projesi ile orta doğuda değişen hükümetler, bir bir Türkiye eksenine sokulacaktı.

Türkiye kendi ekosisteminde, başında kukla bir yönetimle, bölgenin lideri hâline getirilecekti. Değişen dünya ile birlikte, yeni oluşacak küresel ticaret yolları, güvence altına alınacaktı…

Senaryo buydu…

Bu plânın devreye girebilmesi için, Türkiye’de siyaset yeniden revize edilmeli, halkın uzun yıllar itibar edeceği, kendilerine bağlı bir lider ile, ülke yeni sistemin içine sokulmalıydı.

O dönemler, Türkiye, Özal zamanında dünyaya entegre olmaya çalışsa da, derin Amerika ve gladyocular yüzünden bir türlü belini doğrultamamış ve ülkeyi yöneten diğer partiler artık halkın nezdinde itibarları sönmüştü. Kısa süren hükümetler, ülkeyi daha da buhran içine sokunca, halk çareyi Erbakan’ın önünü açmakta bulmuştu.

1994 Yerel Seçimlerinde Erbakan büyük bir sıçrama yapmış, yüzde 19,14 oranında oy alarak, Refah Partisi, İstanbul ve Ankara belediye başkanlıklarını kazanmıştı.  İstanbul Büyükşehir Belediyesinin başına Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’nın ise Melih Gökçek geçmişti.

24 Aralık 1995 genel seçimlerinde, yüzde 21,38 oy oranıyla, 158 milletvekilliği kazanarak Refaf Partisi birinci parti olmuştu. 

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel hükûmeti kurma görevini, ilk olarak seçimden birinci olarak çıkan Refah Partisi’nin genel başkanı ve Konya Milletvekili Necmettin Erbakan’a verdi, ancak Refah Partisi’nin mecliste güvenoyu almak için yeterli milletvekiline sahip olmaması ve mecliste üyesi bulunan diğer partilerin destekte bulunmaması nedeniyle, Erbakan hükûmeti kuramadı..

Bunun üzerine, Cumhurbaşkanı Demirel, seçimde ikinci gelen Anavatan Partisi genel başkanı Mesut Yılmaz’a hükûmet kurma görevini verdi ve Anavatan Partisi ile Doğru Yol Partisi ortaklaşa 53. Türkiye Hükümeti’ni kurdular..

Ancak bu hükûmet, yalnızca üç ay sürdü.

Daha sonra Cumhurbaşkanı Demirel, hükûmet kurma görevini ikinci kez Necmettin Erbakan’a verdi ve Refah Partisi ile Doğru Yol Partisi’nin oluşturduğu koalisyon hükûmeti 28 Haziran 1996 tarihinde Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in görevlendirmesiyle kuruldu. Erbakan, 1996 Haziran’ında DYP ile Refahyol koalisyon hükumetini kurup Başbakan olarak ülke ekonomisine can vermeye başlamıştı. Koalisyona, Muhsin Yazıcıoğlu önderliğindeki BBP de 7 milletvekili ile dışarıdan destek vermişti.

Artık Türkiye’de Erbakan ile Muhafazakâr bir parti iktidara gelmişti. Ve her geçen gün güç kazanıyordu. Naif mizacı ile islami lider kimliği küreselcileri harekete geçirir ve Erbakan’la birçok kez temasa geçerler. Hükümete verecekleri destek karşılığında isteklerini Erbakan’a sıralayan küreselciler, Erbakan’dan isteklerini alamamışlardı.

Bu temaslar birkaç kere daha devam etmesine rağmen Erbakan’ın dik duruşu neticesinde temaslar kesilmişti. Erbakan’dan isteklerini alamayacağını anlayan küresel elitler, yeni bir lider arayışına girmiş ve Erbakan için kaos planı devreye sokmuşlardı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şunlar da hoşunuza gidebilir

CHP’nin Twitter’daki TROLL hesaplarını açıklıyorum.!!

CHP’nin Twitter’daki troll ordusu, partinin sosyal medya platformlarındaki etkinliğini arttırıp, yanlış bilgilerle…

Modern kölelik İD2020 projesi

ID2020 Birliği, Son olarak 2019 Eylülünde New York’ta bir zirve yapar. Zirvede kendi programını 2020 yılında yürürlüğe koyma kararı alır ve bu kararı, 2020 Ocak ayındaki Davos’ta yapılan Dünya Ekonomik Forumu’nda da tesciller.

Mutasyona uğramış müslüman

Küresel elitler, yani kendine üst akıl diyen güruh, 1.Dünya savaşı sonrası, Amerika…

Yazacak bir şey bulamıyorum. Yeter artık!

Akşam gelen bir haberle resmen yıkıldık. Savaşın bile bir ahlakı vardır; hatta…